KDK Başvurularında Çocuk Dostu Yaklaşımların Uygulanmasına Yönelik Eğitim Programı Düzenlendi
Kamu Denetçiliği Kurumu ve UNICEF’ın ortaklaşa düzenlediği “KDK Başvurularında Çocuk Dostu Yaklaşımların Uygulanmasına Yönelik Eğitim Programı” yapıldı. Programa Başdenetçi Şeref Malkoç, Kamu Denetçiler Arif Dülger, Celile Özlem Tunçak, Saadettin Kalkan, Yahya Akman ve UNICEF Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman, Bağımsız Danışman Sara McCoubrey ile kurum uzmanları katıldı.
Malkoç: “Çocuk ve kadın haklarıyla ilgili hassasiyetimiz diğer her şeyin üstündedir”
Başdenetçi Şeref Malkoç, KDK bünyesinde kadın ve çocuk haklarından sorumlu bir ombudsmanın bulunmasının kurumun bu konudaki duyarlılığının en önemli göstergesi olduğunu belirtti ve “Çocuklara kendileri ili ilgili başvurularda söz hakkı tanımak fevkalade önemlidir. Kurumumuz tarafından 18 yaşın altındaki çocuklara velisinden izin talep etmeden başvuru imkânı tanınmıştır. Bu önemlidir. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. ” dedi.
Başdenetçi Malkoç, çocuk ve kadın haklarıyla ilgili hassasiyetlerinin kurum olarak diğer her şeyin üstünde olduğunu ifade etti ve “Özellikle yakın coğrafyamızdaki iç savaştan en çok kadın ve çocuklar etkilenmektedir. KDK bu konudaki hassasiyetini, sadece hak arama konusunda değil Suriyeliler raporu gibi çalışmalarla bütün sosyal alanlarda göstermektedir. Türkiye de bulunan Suriyeli çocuklara ülkemizin gösterdiği ilgi ve alaka fevkalade düzeydedir. Topluma uyumda bütün kamu kurumları detaylı çalışmalar yapmaktadır. Eksiklik ve noksanlıkları da müracaatlar yoluyla biz denetliyoruz. KDK olarak iftihar ediyoruz ki sadece TC vatandaşlarının değil Türkiye’de olan herhangi bir kişinin KDK’ya başvuru hakkı vardır. Birçok Avrupa ülkesinde bu yoktur” dedi.
Başdenetçi: “Aklınız başınıza geldiğinde pişman olacağınız işi yapmayın.”
Şeref Malkoç, gündemdeki fahiş zamlar konusuna da değinerek, ekonomik dalgalanmadan faydalanmak isteyenlere şöyle seslendi: “Hesabınızı veremeyeceğiniz hiç bir tutum ve davranışa girmeyin. Aklınız başınıza geldiğinde pişman olacağınız işi yapmayın. Hakkınızın dışında elde edeceğiniz rantın hesabı sizden sorulur. Bu anlamda çocukların da mağduriyeti var. Çocuklara da sesleniyorum, okul kantinlerinde karşılaştığınız aşırı kazanç vakalarını bize şikâyet edin. Çocuklar toplumun en duyarlı kesimidir. Türkçe de bir deyim vardır; “Çocuktan al haberi” derler. Çocuklara diyorum ki toplumda gördüğünüz en küçük hizmet ihlallerini bize intikal ettirin ”
Malkoç, ülke gündeminde yer tutan boşanma-velayet konularına da değinerek Aile Arabuluculuğu Kurumu’nun kurulmasını önerdiklerini ve ilgili bakanlıkların da bu öneriye sıcak baktığını belirterek velayet davalarında çocuk haczi konusunda da meclisin yasal düzenleme yaparak kalıcı bir çözüm getireceğine inandığını söyledi. Başdenetçi gençler arasında yaygınlaşan uyuşturucu kullanımı konusunda da önemli açıklamalarda bulundu: “Çocuklarımızın geleceği karartılıyor. Bunlar, uyuşturucu tacirleri, Türkiye ve hatta dünyaya zarar veriyor. Uyuşturucuya müptela olanlar için tedavi merkezleri açılıyor. Ancak KDK olarak titizlikle üzerinde durduğumuz konu çocukların uyuşturucuya alışmasını önlemektir. Çünkü bu tedaviden daha kolaydır. Her kurumun, anne ve babaların, okul idarecilerinin bu konuda daha duyarlı davranması gerekiyor. Türkiye’de 17 milyon öğrenci ilk ve orta öğretim kurumlarında okuyor. Bu olağanüstü bir rakam. 120’den fazla ülkenin nüfusuna yakın öğrencimiz var. 7.5 milyon gencimiz de üniversitede okuyor. Yani nüfusumuzun üçte biri öğrencidir. Eğitimle alakalı bütün kurumları uyuşturucu konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyorum. ”
UNICEF’in Birleşmiş Milletlere göre daha yararlı çalışmalar yaptığını ve KDK olarak bu eğitim programında UNICEF’le birlikte çalışmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Malkoç programda emeği geçen herkese teşekkür etti.
Zicherman: “Türkiye çocuklara nasıl davranılması gerektiği konusunda dünyada örnek bir konumda”
“KDK Başvurularında Çocuk Dostu Yaklaşımların Uygulanmasına Yönelik Eğitim Programı” nda konuşan UNICEF Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman, eğitim programının Dünya Kız Çocukları günü arifesinde yapılmasının önemli olduğunu belirtti ve Türkiye’nin çocuklara nasıl davranılması gerektiği konusunda dünyada örnek bir konumda olduğunu söyledi. Zicherman, Türkiye’nin çocuk hakları konusunda birçok uluslararası sözleşmenin tarafı olduğunun altını çizerek Türkiye’deki mülteci çocukların da hizmetlere sorunsuz ulaşabildiklerini ifade etti. Zicherman, KDK bünyesinde bir çocuk hakları ombudsmanının bulunmasının kurumun ve Türkiye’nin çocuk hakları konusundaki hassasiyetinin bir göstergesi olduğunu ifade ederek, KDK ile ortak çalışmalar yapmaktan çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Tunçak: “KDK çocuklardan direkt başvuru olan tek kurumdur.”
Kamu Denetçisi Celile Özlem Tunçak çocuklardan direkt başvuru alan tek kurumun KDK olduğunu belirterek, çocukların kendilerini etkileyen kararlar konusunda görüş bildirme hakkının olduğunu ve KDK’nın çocuk başvurularının da bunun en güzel örnek olduğunu ifade etti. Denetçi Tunçak, sadece çocuk başvuruları konusunda verdikleri kararlarla değil, KDK’nın raporlar yazarak, çalıştaylar düzenleyerek birçok soruna parmak bastığını ve yol gösterici olduğunu söyledi. Tüm çocuk şikâyetlerini çocuğun yüksek yararı ilkesiyle incelediklerini belirten Tunçak bir Çocuk Hakları Stratejisi oluşturduklarını ve bu stratejinin KDK’nın 5 Yıllık Stratejik Planında yer alacağını söyleyerek sözlerine son verdi.
Eğitime Katılanlara Sertifikaları Verildi
Eğitim programını tamamlayan KDK Uzmanlarına Başdenetçi Şeref Malkoç, Kamu Denetçisi Celile Özlem Tunçak, UNICEF Çocuk Koruma Birimi yetkilileri Göktan Koçyıldırım ve Ekin Bozkurt Şener ile Bağımsız Danışman Sara McCoubrey'nin katılımıyla sertifikaları dağıtıldı.